Geçmişin izleri geleceğin ayak seslerine karışınca... Mühendis kimliğini kıvrak kalemiyle yarıştıran Toprak Işık'tan geçmişle geleceği aynı zamanda ve mekânda buluşturan, nefes kesici bir bilimkurgu serisi: “Zamansızlar” Serinin ilk halkası Çipdünya'da, insanlığın ve dünyamızın yapay zekâ ile imtihanını manevi değerler ekseninde ele alan yazar, hayatı kolaylaştırmak adına geliştirilen teknolojilerin bir araç mı yoksa amaç mı olduğunu sorguluyor. Zıt kutuplarda yer almalarına rağmen görünmez zincirlerle birbirlerine bağlı iki ayrı dünyanın kaderlerini yeniden birleştiren bu sürükleyici roman, giderek kontrolünü yitirmeye başladığımız gezegenimizin “muhtemel” geleceği hakkında önemli varsayımlarda bulunuyor. İnsanlık, kendi distopyası yapay zekâ teknolojisini geliştirmeye başladığında ileride yaşanabilecek felaket senaryolarını hesaba katmış mıydı? Peki, ya varsıllarla yoksullar arasında yüzyıllardır süregelen ayrışmanın bir gün büyük bir kopuşla sonuçlanabileceği olasılığını? Zamanüstü bir evrendeyiz. Karşımızda iki dünya uzanıyor: Çipdünya ve Dipdünya. Bir yanda sahip oldukları bilim ve teknoloji ile zenginliğin sefasını süren, neredeyse ölüme bile kafa tutan Çipdünya; diğer yanda varlık mücadelesi veren yoksul sakinlerinin çağlar öncesi bir yaşama mahkûm edildikleri Dipdünya. Bu “yeni” dünya anlayışında hayat kendi ritminde ilerliyor. Ta ki bir gün, uzaydan davetsiz bir misafir gelene kadar... Ve şimdi devranı döndürme vakti! İki dünya, ya yeniden birlikte kurulacak ya da... Parmak ısırtan öngörü yeteneği ile müthiş bir kurguya imza atan Toprak Işık bu romanında, insanlığın gelişimini salt teknoloji ile sınırlayan sığ görüşü incelikle eleştiriyor, sağlıklı bir toplum inşa etmenin yolunun, etik ilkeleri benimsemekten geçtiğini vurguluyor. Zamansızlar Çipdünya, yapay zekânın önlenemez yükselişinin yarattığı büyük tehdidin henüz tam olarak ayırdına varamayanları dünyamızın geleceği için ele ele vermeye çağırıyor. Çünkü sadece tek bir dünyamız var!