Zeynep, Afyonkarahisar’da hiç hayal etmediği bir tatil, hiç beklemediği heyecanlı bir macera yaşadıktan sonra başka başka şehirlere gitmek artık onun çok cazip hâle gelmiştir. Bu kez babasının depreme dayanıklı konutlar tasarlamak için Van’a gitmesi gerekir. Zeynep de bu seyahatte babasına eşlik etmek ister, yoğun ısrarlara dayamayan babasını sonunda ikna eder. Zeynep, Van’a ayağını basar basmaz Hoşap Kalesi’ne gider. Kalede karşılaştığı Evliya Çelebi, Zeynep’e bir kil tablet uzatır. Kil tablet aynaya dönüşür, üzerinde Zeynep’in Van’daki görevi Urartuca yazmaktadır fakat ne yazık ki ayna kırılır. Zeynep’in Van’daki görevi acaba nedir? Van’da tarihî yapılarda art arda aslan kabartmaları kaybolmaya başlar, yıllardır yapılan kilimlerin renkleri karışır, motifleri bozulur. Kötülüğü yaymak isteyenler, şehrin geçmişten gelen güzelliklerini, kültürünü, değerlerini yok etmeye çalışmaktadır. Zeynep, Halil ve Mesut abi Seyahatname kılavuzluğunda onlara karşı amansız bir mücadeleye koyulurlar. Çok az zamanları vardır. İki gün içinde şehri kötülükten kurtarabilecekler mi? Çocuklar, heyecanlı bir maceranın içinde Van’ın tarihî mekânları, yapıları, kültürel ve coğrafi özellikleri hakkında farkındalık kazanmanın yanında evrensel bir değer olarak iyiliğin bir parçası olmanın bilincine sahip olacaklar.