Teknoloji ve teknolojik gelişmeler üretimden bölüşüme, bölüşümden tüketime, kalkınma ve büyümeden dış ticarete ekonomik hayatın tümünü etkisi altına alacak güçtedir. Ancak teknoloji, her şeyden önce, üretim sürecinin içindedir ve üretimin yapıldığı yer, yani işletme düzeyiyle yakından ilişkilidir. Teknolojinin bu özelliğinden ötürü kitap iki ana kesim olarak tasarlanmıştır. “Ekonomi Yazınında Teknoloji” başlığını taşıyan birinci kesim, teknolojik gelişmelerin makroekonomik etkilerini özetlemekte, “Yenilik Ekonomisi” başlıklı ikinci kesim, teknolojinin firma düzeyinde başlayıp uluslararası boyutlara varan gelişimini anlatmaktadır. İkinci Kesimin son bölümü bilişim teknolojisini konu edinmekte olup bilişim teknolojisinin olası sosyo-ekonomik etkileri üzerinde durmaktadır.Teknolojik buluş veya yenilik, ister çok önemsiz ister devrim niteliğinde olsun, zihinlerde yeni bir fikirle başlar. Yeni fikirler ancak uygun bir ortam bulduğunda yeşerir. Yılların bilgi birikimi, deneyim ve nitelikli bir eğitimle birlikte serpilir, çoğalır. Çağımız, bilişim teknolojilerinin sunduğu bilgi çokluğu çağıdır. Bilgi çokluğu içinde boğulmadan bilgiyi kullanabilme ve yönlendirebilme becerisini gösterebilecek insan gücüne gereksinim vardır. Bu gereksinimi karşılamak üzere yapay zekâlar da üretilmektedir. İnsanlar, yakın bir gelecekte, işsizliğin ötesinde, işlevsiz olma riskiyle karşı karşıya kalabilir. İnsan, ancak genlerinde var olan merak ve yaratıcılık tutkusuyla, bu tutkuyu makinelere kaptırmadığı sürece, işe yaramayı sürdürecektir. Yeter ki doğal zekamızı kolaycılık, tutuculuk ve boş inançlarla köreltmeyelim.