Türkiye, Japonya, Rusya: Coğrafi konumları, dilleri, dinleri, yüzölçümleri, güçleri, kültürleri birbirinden bu kadar farklı üç ülke neden aynı saplantılarla boğuşup durur? Bu üç ülkenin Batı denen şeye benzer tepkiler vermelerinin kuramsal açıdan tutarlı bir açıklaması var mıdır? Batı tarafından mağlup edilmiş bu imparatorluklar yenilgiyle nasıl başa çıkmışlardı? Konstrüktivizmin yanı sıra toplumsal kuramcıların ve düşünürlerin görüşlerinden yararlanan Yenilgiden Sonra, lekeli devletlerin, statü kaygılarına karşı aşırı duyarlı hale geldiklerini ve dış siyasetlerini buna göre biçimlendirdiklerini savunuyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya ve Soğuk Savaş sonrası Rusya vakalarını derinlemesine inceliyor, karşılaştırıyor. Zarakol bu konuları ele alırken Batılı olmak veya olmamak, Batı’dan “geri” olmak, yeterince “medeni” veya “gelişmiş” olmamak üzerine bu ülkelerde cereyan eden tartışmalardan da bir kesit sunuyor. Uluslararası ilişkiler, sosyoloji ve tarih disiplinlerinin kesişiminde yer alan bu çalışma kıyaslamaları, tarihsel analizleri ve kuramsal yaklaşımlarıyla alanına yeni bir soluk getiriyor.