Çok uzak olmayan, fazlasıyla tanıdık bir gelecek, nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı bir metropol: Mevcut bütün yeraltı ve yerüstü kaynaklarını tüketen, kalan birkaç ağacın koruma altına alındığı Şehir’de Agnes, hava kirliliği yüzünden sağlığını kaybeden birçok çocuktan biridir. Görünürdeki tek çözüm, yeni başlayan bir araştırma kapsamında son el değmemiş doğa parçasına, Yeni Yaban Eyaleti’ne yerleşecek ilk insan topluluğuna katılmaktır. Ancak aralarında Agnes ve annesi Bea’nın da bulunduğu bu yeni avcı-toplayıcılar Yaban’da beklediklerinden çok daha çetin şartlarla karşı karşıya kalır, kendi zayıflıkları ve iktidar hırslarıyla yüzleşirler. Agnes medeniyetten uzakta, daha önce tanımadığı bir özgürlüğün tadını çıkarıp sağlığına ve yeni bir kimliğe kavuşurken, anne kızın kopmaz sandıkları bağlar da öngörülmez biçimlerde sınanacaktır. Bilimkurgudan masala, büyüme hikâyesinden macera romanına çeşitli türler arasında ustalıkla salınan Yeni Yaban, iklim krizi, annelik ve günümüzde insan olmanın anlamı gibi birçok temel meseleyi ele alan, nefes nefese okunan bir hayatta kalma öyküsü. “Güncelden de çok, unutulup daha yeni keşfedilmiş bir klasik gibi zamanın ötesinde, esaslı bir roman bu; insanlığa dair vahşi, büyüleyici bir peri masalı. Ama Yeni Yaban’ın çekirdeğinde annelik ve çocuklarımız için nasıl bir dünya hazırladığımız (veya yok ettiğimiz) konusu var.” Washington Post “Zamanımıza dair bu parlak sayfalarda ele alınan pek çok konu var: Kabilecilik, cesaret, tüketim, hikâye anlatma sanatı; Cook bunlardan sonuncusunu kamp ateşinin başındaki kökenlerine geri götürüyor. Okurların bu kitaptan en çok hatırlayacağı şeyse, dünyamızdaki insan olmayan bütün canlılara yönelik saf hayret duygusu olacak.” Observer