Jorge Amado, Louis Aragon, Henri Barbusse, Bertolt Brecht, İlya Ehrenburg, Julius Fučik, Maksim Gorki, Anatoli Lunaçarski, Heinrich Mann, Pablo Neruda, John Reed, Romain Rolland, Anna Seghers, Bernard Shaw, H. G. Wells, Clara Zetkin ve daha çok sayıda büyük yazar Lenin’e bak ıyor, Lenin’i duyuyor, Lenin’i anlatıyor... “Geniş bir yüzü, çıkık elmacık kemikleri, ince bir sakalı, büyük bir burnu, parıltılı gözleri ve dudaklarında hafif bir gülümsemesi olan” kısa boylu bir adamı... Kırlarda gezmeyi, çiçek toplamayı, bisiklete binmeyi, Beethoven dinlemeyi, Tolstoy okumayı seven bir adamı... “Tarihin, tavan arası odalardan ve sürgün kütüphanelerinden çıkarıp dünya tarihinin girdabına oturttuğu adamı...” Zürih’te, ayda yirmi sekiz franka oturduğu dik bir sokaktaki tek odalı dairesinden yola çıkarak mühürlü bir vagon içinde Rusya’ya hareket eden ve yedi ay sonra “dünyayı sarsan on gün”ü başlatan adamı... Bir köylünün, tabutunun ardından, “İyi adamdı, biz köylüler için yalnızca o iyi şeyler yaptı,” dediği insanı... Pablo Neruda’nın, “Aklı hep ateşliydi, ama hiç kül olmadı, / Ve ölüm, alev almış kalbini soğutamadı...” dediği adamı... Bu kitap, işte onu, Vladimir İlyiç Lenin’i anlatıyor. Dünyanın dört bir yanından yazar ve sanatçıların diliyle... Büyük eseri Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yılında!