Romalı hukukçu, hatip, devlet adamı ve filozof Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin sendelediği, Julius Caesar’ın yükselişini, diktatörlüğünü ve ölümünü gördüğü heyecanlı bir dönemde yaşadı. Siyasetin bu heyecanı, gerginliği, karmaşası ve entrikaları siyasi konuşmaları ve yazışmalarında açıkça görülen Cicero, Yunan düşüncesinin daha sonraki dönemlere aktarılmasında büyük rol oynayan, önemli bir tarihi figürdür. Cicero sadece döneminin siyasi ortamını iletmekle kalmadı, bilgi teorisi açısından kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların peşinden giden etik alanında dogmatik bir tavır sergileyip Stoacılar ve Sokrates’i takip ederek Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine önemli katkılarda da bulundu. Yaşama ve Yaşlanma Sanatı, insan yaşamının en temel sorunlarından birini ele alırken modern okura yüzyıllar öncesinde yaşamış bir Romalının nasıl düşündüğüne, yaşlılığı nasıl kucakladığına dair apaçık bir resim çizer.