Kur'an'da müşrikler, kâfirler ve münafıklar üzerinden hatalı davranışlar eleştirilir. “Bu eleştirilerde kastedilenler o dönemin müşrik, kâfir ve münafık insanlarıdır” şeklinde bir bakış açısıyla yaklaşıldığı takdirde ayetleri indiği döneme hapsetmiş oluruz ve ayetler bugüne hitap edemez. Bu düşünce yanlış bir düşüncedir ve ayetlere ters bir bakış açısıdır. Zira Kur’an’da Mekke dönemi insanlarına o dönemden daha önce yaşamış toplumlar üzerinden bazı kıssalar anlatılarak "İbret almazlar mı?” diye bu kıssalardan dersler alınması gerektiği üzerinde durulur. Ders alabilmek için anlatılan durumun mesaj içermesi gerekir. Bu da bize ayetlerin verdiği mesajlar üzerinde tefekkür edilmesi gerektiğini gösterir. Kur’an’da müşrik, kâfir ya da münafık davranışları üzerinden bir eleştiri yapılıyor ise bunun sebebi Müslümanların/müminlerin bu hatalara düşmemeleri içindir. Ayetlerde eleştirilen bu davranış bozuklukları bugünün insanında da varsa, Müslüman da olsa bu ayetlerin muhatabı konumundadır. Bir hatayı müşrik de yapsa, kâfir de yapsa, münafık da yapsa hatadır; Müslüman da yapsa hatadır. Ayetlerin mesajı geneldir, yani evrenseldir. Kaleme aldığımız bu kitap üç buçuk yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Tek amacımız Allah'ın vahyinin mesajlarını bir kişiye daha olsun duyurabilmek, ahirete biraz salih amelle gidebilmektir. Rabbim bizleri Kur'an'ı anlayanlardan ve yaşayanlardan eylesin; bizi Kur'an'ın ve Hz. Peygamber'in (a.s) rehberliğinden ayırmasın.
