Bu kitap, sizi Akdeniz’in cennet gibi bir sahil köyüne götürerek, felsefenin, sanatın, aklın ve bilimin egemen olduğu, uyum ve huzur dolu bir ortamı tanıtıyor. Aynı zamanda, mikro düzeyde ideal bir uygar toplum yapısına dair bir model sunuyor. Hayatın merkezinde felsefenin olduğu bu köyde, her fırsatta felsefe sohbetleri başlatılır, faydasız muhabbetlerden özenle kaçınılır. Uygarya Köyü’nü sıradan topluluklardan ayıran en önemli özellik, dayanışma kültürleri ve uygar, ideal bir toplum yaratma yolunda gösterdikleri bilinçli ve organize çabadır. Kitabı okurken, Akdeniz’e özgü beyaz boyalı, begonvillerle süslenmiş bahçeli evlerin bulunduğu sokaklarda gezerken kendinizi bulacaksınız. Köyün yemek kültüründen, eğlencelerinden ve denizle iç içe olan yaşam tarzından keyif alacaksınız. Uygarya toplumunun, insanı insan yapan okuma ve düşünmeye verdiği önemi görecek; kültür ve sanat faaliyetlerine tanık olacaksınız. Alışılagelmişin dışında eğitim sistemlerine göz atarken, köy halkının yediden yetmişe spora ve satranca duyduğu tutkuya da şahit olacaksınız.