9. Hariciye Koğuşu'nda bir inilti duyuluyor.Aco , elem keder hepsi iç içe ...Doktorlar "Keseceğiz bu bacağı !" diyorlar. Peyami ise , "Hayır iyileşecek!" diyor , iyileşiyor.Koskoca bir imparatorluk çöküyor bu kez omuzlarına.Hayret! O çelimsiz omuzlar bu yükü de kaldırıyor.Peyami Safa , dimdik duruyor o emsalsiz azmiyle.Savaşlar, yıkımlar , işgaller ve felaketler...Hangisi korkutabiliyor ki onu ? Türklük kanı damarlarında delicesine çağlarken , onu yıkmak kimin haddine? Bir savaşçı Peyami Safa. Kalemiyle , kelamıyla savaşıyor.Cehalete , ihanete ve Türklüğe hakarete karşı , tam 4 yıl savaşıyor.Dünyaya babasız açtığı gözlerini , evladının acısıyla kapanıyor.Hastalıklı bir beden , hastalıksız bir ruh ... Azim deyince ilk o geliyor akla.İmkansızın sırtını , o çelimsiz adam getiriyor yere.Her savaşçı kılıç kullanmaz elbet. Bazı savaşçılar vardır ki, yüreğiyle ve kalemiyle meydan okurlar zamana . Kendi destanlarını yazarlar tabiri caizse .Tıpkı Peyami Safa gibi...