Uluslararası ilişkiler, 20. yüzyılın başından günümüze ulus-devletlerin sayısının ve siyasi etkinliklerinin artması nedeniyle önemli bir akademik disiplin haline geldi. Ulus-devletlerin birbirleriyle yaşadıkları yerel, bölgesel ve küresel sorunların ve bu sorunlara karşı üretilecek çözümlerin ele alındığı bir disiplin olmanın yanı sıra kendi teorisini de kuran bir disiplin olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını yaşadı. Çeşitli pakt, uzlaşma, ittifaklar kadar çatışma, ayrışma ve kamplaşmalar hususunda da bir akademik disiplin olarak ulusal çıkarlarla akademik objektiflik arasında kimi zaman bocalayan konumlar edinebildi.Uluslararası ilişkiler Teorileri, uzun bir sure idealizm ve realizm ekolleri arasında sıkışarak bilgi ve analiz üretmeye çalışan bir akademik disiplinin, sosyal bilimlerin diğer dallarıyla etkileşerek kendi teorik araçlarını nasıl çeşitlendirebileceğini, analitik çerçevesini nasıl zengin bir literatür üzerinden kurabileceğini gösteren makaleleri bir araya getiriyor. Bu metinler, uluslararası› ilişkiler disiplininin, sadece reel politiği analiz eden bir disiplin olmasının önüne gecen; devletlerin çıkarlarına odaklı basit bir okumayı yetersiz bulan; uluslararası kurumlar kadar devlet-dışı aktörlerin, sivil ve demokratik siyasetin küresel etkilerini de hesaba katan ve sosyal bilimlerin diğer disiplinleriyle “teori”yi paylaşmayı başarabilen bir perspektifin imkânlarını etraflı bir şekilde ortaya koyuyor.Farklı üniversitelerden akademisyenlerin, Gonca Biltekin, Mehmet Evren Eken, Yelda Erçandırlı, Ramazan Erdağ, Eyüp Ersoy, Ramazan Gözen, Volkan İpek, Tuncay Kardaş, Mustafa Kutlay, Mustafa Küçük, Tarık Oğuzlu, Mehmet Akif Okur, Hakan Övünç Ongur, Cağlar Oyman, Burak Bilgehan Özpek, Mustafa Serdar Palabıyık, Faruk Yalvaç, Başak Yavçan’ın katkılarıyla…