Ulus ve Harabeleri, Yunanistan’da klasik antikite, arkeoloji ve ulusal imgelem arasındaki ilişkileri inceliyor. Birbiriyle bağlantılı birçok soruya cevap arıyor: Ulus tasavvurunun geçmişe ait maddi izlere neden ihtiyacı vardır? Bu izler, ulusun hayal edilme sürecinde nasıl bir işlev görür? Batı modernliğinin araçlarından biri olan arkeoloji, ulusun varlığına kanıt oluşturduğu düşünülen eserleri nasıl üretir? Ulus-devletler, aydınlar ve ulusun “ötekileri” de dahil olmak üzere farklı gruplar, kendi ulusallık fikirlerini kurgulamada eski eserleri nasıl kullanırlar? Bu soruların cevaplanması, hem arkeoloji ve antikite hakkında, hem de ulus hakkında bugüne kadar aydınlatılmamış ne gibi noktalara ışık tutabilir?Yunan ulusal kimliğinin ve Yunan milliyetçiliğinin, geçmiş ilebugünü –ve hatta geleceği– birbirine bağlamaya yarayanaraçlardan biri olarak algılanan arkeolojiyle sıkı olduğu kadarkarmaşık bir ilişkisi olduğu iyi bilinmektedir. Neredeyse herulus-devletin oluşumunda –veya icadında– gözlemlenebilen builişkinin, Yunanistan bağlamında derin, hayati ve uzun süreli birnitelik kazanabildiği de aşikârdır. Ulus ve Harabeleri’nin hedefive başarısı, bu bilinenleri tekrarlamanın veya milliyetçiliğin basitkurgularını ifşa etmenin çok ötesine geçmektedir. Ne var ki bukitabı Yunan veya uluslararası bağlamında değerlendirmek yeterlideğildir. Unutmayalım ki bu eser Türkçeye çevrilerek Türkiye’deyayınlanmaktadır. Bu durumda meseleye Türkiye açısından bakmakkaçınılmaz bir ihtiyaçtır.Edhem EldemUlus ve Harabeleri, “eleştirel arkeoloji” dizisinin ikinci kitabıdır; ilki:Arkeoloji: Tarihin ve Kültürün Yapılandırılması.