Asırlarca Büyük Çengiz Han’ın Verasetine ve Büyük Emir Timur’un soyundan gelmeye dayanan derin Türk devlet geleneğine sahip İran’da, Türklüğün etkisizleştirilmesi, resmi tarih olarak dayatılan "Avrupa Tarih Tezi” ve yapılmış olan korkunç soykırımla mümkün olmuştur.1917-1921 yıllarında uygulanmış olan "Gıda Kontrol Sistemi” ile ülkede yaklaşık 10 milyon insan helak olmuştur. Nitekim Gacar Devleti’nin yanı sıra ülkenin asli kurucu unsuru olan Türklerin iradesi tamamen kırılmış, Fars dili üzerinden hareketle satılmış bazı yerli Türk misyonerleri ile beraber kuzey Hint menşeli azınlıkların ileri gelenleri kullanılarak "Pehlevî” sömürge devleti kurulmuştur. Başka bir ifade ile İran Türklüğünün yakılmış külleri üzerinde sahteleştirilmemiş gerçek tarihi bir belge ile tarihi varlığı tescillenemeyen Pers denilen Yapay kimlikle yeni Ulus-Devlet yapılanmasına gidilmiştir.Doğuya resmi tarih olarak dayatılan "Avrupa Tarih Tezi”nin özünü "Hint-Avrupa Halklarının Köken Birlikteliği” ile ilgili ileri sürülen çürük iddia oluşturur. Bu iddianın müellifleri esasen Jacob Bryant, S. W. Jones, T. Young, F. Shlegel, A. Wilhelm, Ch. Lassen, A. Pictet, J. Stevensons, R. G. Latham, A. Dupperon, J. F. Blumbach, T. R. Trautmann, F. M. Müller gibi sözde tarihçi, aslında tamamen sömürgeci devletlerin teorik ayağını oluşturan oryantalistler tarafından işlenerek resmi tarih anlayışı olarak sömürge devletlere dayatılmıştır.