Türk idare tarihinde Kaymakamlık mesleği, devletin en yetiştirilmiş bürokratları arasındadır. Bu sebeple hem Osmanlı Devleti’nde hem de günümüzde çok önemli bir yere sahiptir. Kaymakamlar bugüne kadar görev aldıkları bölgelerde halk ile devlet arasında köprü olmayı başararak Türk idaresine geçmişten günümüze kadar çok önemli hizmetlerde bulunmuştur. Kaymakamlar Devletin en zor zamanlarında özellikle Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na girmesinden, ülkenin işgal yıllarına kadar olan süreçte devlete ve millete çok önemli hizmetlerde bulunmuştur. Kaymakamlar sadece görev tanımına bağlı kalmamış aynı zamanda işgal yıllarında ülkesini savunmak için düşmana karşı cephede savaşmış ve bu ülkenin bağımsızlığı için canları pahasına mücadele etmiştir. Mülki idare perspektifinde esas olan devletin varlığını sürdürmesidir. Eğer devlet yoksa ya da varlığına teşebbüs ediliyorsa bunun karşısında durmak en önemli görevdir. Gerek Osmanlı Dönemi’nde gerek Cumhuriyet Dönemi’nde ve gerekse de bölücü terör örgütüyle mücadelenin yoğunlaştığı dönemlerde ilçede devletin temsilcisi olan ve vatandaş nezdinde devletin cisimleştiği figür konumundaki kaymakamların şehit edilmesi ülke tarihi açısından önemlidir. Kaymakamların şehit edilmeleri dönemleri açısından kırılma noktalarını oluşturmaktadır. Bu kırılmaların ortak noktası devletin ve milletin aynı amaç ve doğrultuda kenetlenmesidir. Osmanlı, Millî mücadele ve Cumhuriyet dönemlerinde kaymakamların şehit edilmesi, devletin ve milletin birlik ve beraberlik duygularını perçinlemiş ve varlığına karşı ortaya çıkan tehdidin tamamen ortadan kaldırılması için ihtiyaç duyulan azim ve kararlılığı ortaya çıkarmıştır. Göksu, O. (2021) Türk İdare Tarihinde Şehit Kaymakamlar, Ankara: TİAV Yayınları.