TÜLAY… Henüz küçücük yaşta kaderine terk edilen, çocuk yaşta evlendirilen, özellikle de kız çocuk olduğu için bir ömür boyunca dışlanan kadın… Ancak filmlerde olur, denilecek kadar sıra dışı, bir yandan da çok yakın, çok tanıdık. Her kadının kendinden bir şeyler bulacağı bir hikâye… Ona köyünü yasaklayabilirlerdi! Onu reddedebilirler, onu suçlayabilirler, onu aşağılayabilirlerdi! Onu yaralayabilirler, onu susturabilirler hatta onun ölümüne neden olabilirlerdi! Hepsi mümkündü. Çünkü göğsünde sevgi taşımayanlardan beklenecek şeylerdi bunlar. Ama bir “Tülay” doğmuştu, onlar onu henüz bebekken terk etseler de… Kabul etmeseler de çok haksızlık edilmişti “Tülay”a… Onlar duymayı reddetseler de gönlünün sesini elbet duymuştu Rabb’i. O her şeyi görmüştü. Ve bir gün herkes susacak, İLAHİ ADALET konuşacaktı.