İlyada’nın genç bir yunan öğretmen tarafından yeniden anlatılmasında öğrencilerin Nazi işgaliyle başa çıkabilmeleri için efsanenin gücünden yararlanılıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında bombalar Yunanistan’ın bir köyüne düşerken bir öğretmen öğrencilerini sığınmak için köyün yakınlarındaki mağaraya götürüyor. Orada bir başka savaşı anlatıyor onlara Yunanlıların Truva Kuşatması’nı. Her gün Yunanların susuzluk, sıcak ve yurt özlemiyle nasıl yandıklarını, kuşatılan Truvalıların orduya karşı ordu, insana karşı insanla nasıl yanıt verdiklerini anlatıyor. Miğferler ikiye yarılıyor, kafalar uçuyor ve kan fışkırıyor. Her şey Sparta Kralı Menelaus’un güzeller güzeli karısıyla, Truva Prensi Paris’in aşka düşüp Truva’ya kaçmalarıyla başlıyor. Helen artık şehrin surlarına çıkarak kaçışını yol açtığı dehşeti seyrediyor. Eski kocası ile yeni sevgilisi savaşta karşı karşıya gelirken sonuç ne olursa olsun kendisinin kaybedeceğini biliyor. Theodor Kallifatides yeniden seslendirdiği İlyada’da hatırı sayılır şekilde psikolojik kavrayışa yöneliyor. Tanrıların rolünü önemsizleştirirken ölümlü kahramanların zihinlerinin derinlerine iniyor. Homeros’un epik şiiri, yinelenen ısrarla olayları ilkelden yaşıyormuş hissi yaratırken savaşın anlamsızlığı konusundaki evrensel gerçekleri ve insan olmanın ne anlama geldiğini gözler önüne seriyor. İlyada’nın yeniden anlatılmasıyla Kallifatides çok parlak bir çalışmaya imza atmış… Truva Kuşatması’nın biçeminin yalınlığında etkili ve güzel söz söylemenin gücü var. Book List Gizemli bir öğretmen Truva Savaşı’nı unutulmayacak şekilde yeniden yaşatırken, kendisinin ikircikli durumu bu veciz ve güçlü romana ilgiyi canlı tutan bir özellik kazandırıyor. Shelf Awarenes