Uluslararası ticaret, birbirine son derece bağımlı bir dünya yarattı. Telefon, spor ayakkabı veya otomobil gibi günlük hayatımızda kullandığımız birçok ürün farklı ülkelerde, çeşitli şirketler tarafından tasarlanıp üretilip monte ediliyor. Bu süreçte, farklı millet, inanç ve kültürden milyonlarca insan yer alıyor. Bu yaratıcılığı ve rekabeti çoğu zaman doğal bulsak da gezegenin dört bir yanındaki insanların barışçıl işbirliği olmadan bu mümkün olmazdı. Küreselleşmenin bu yönü genellikle göz ardı ediliyor. Bazı politikacılar, biraz da seçim kaygısıyla, küreselleşmenin istihdam kaybına, daha düşük standartlara ve güvenlik tehditlerine yol açtığını iddia edecek dar bir bakış açısına sahip olabiliyor. Ticaret ve Küreselleşme, ticaretin sunduğu birçok faydanın yanı sıra kaçınılmaz olarak ortaya çıkan gerilimleri de inceliyor. Eamonn Butler, uluslararası ticaretin son 50 yıldaki hızlı büyümesini ve ticaret ile uluslararası politikanın nasıl giderek iç içe geçtiğini analiz ediyor. Ticaretin ve küreselleşmenin modern hayattaki artan önemini vurgularken, bu konuya yönelik muhalefeti anlamaya da çalışıyor. Aynı zamanda, modern çağın en önemli gelişmelerinden biri olan uluslararası ticaretin ilkeleri, ekonomisi ve politikası hakkında basit ve anlaşılır bir giriş sunuyor.