“İmparatorluk dönemi Roma’sı ve İran’ından kalma eski ve paslı anahtarların; nanomühendislikle yapılmış, kırılması neredeyse imkânsız şekilde şifrelenmiş, boyunduruk demirlerinden dövülmüş gibi görünen tüm kilitlere rahatça oturduğunu görmek son derece tatlı bir sürpriz. Federico Campagna böyle bir şey yaptı.” Tekniğin nihilizme hapseden kapılarını, betimlenemezliğin büyülü anahtarı ile açmayı deneyen Campagna, bizi gerçeklik hakkında tekrar düşünmeye davet ediyor. Teknik’in dünyayı mutlak dil yoluyla ele geçirme girişimi, gerçekliğimizin temellerini sarsıyor, anlam dünyamızı parçalıyor. Campagna, gerçekliğin teknik aracılığıyla inşa edilen ve nihilizmin açmazlarına sürükleyen yönüne dikkat çekerek, çıkış yolunun güncel siyaset ve ekonomi tartışmalarından çok daha derinlerde yattığını gösteriyor. Heidegger, Jünger ve Stirner’den; İbnü’l-Arabî, Sühreverdî ve Molla Sadra’ya uzanan derinliklerde çözüm arayan Campagna, büyüyü varoluşun kalbindeki betimlenemezlik kavramının çevresinde dünyayı yeniden inşa etme kabiliyetine sahip alternatif bir sistem olarak resmediyor. Teknik ve Büyü bize dünyayı değiştirmek istersek, ilk yapmamız gereken şeyin onun dayandığı gerçeklik kavramını değiştirmek olduğunu hatırlatıyor.