Rönesans İspanyasının önde gelen kalemlerinden biri kabul edilmesi gereken BaltasarGracián’a (1601-1658) yaşadığımız günlerde dünya ölçeğinde geniş bir ilginin uyandığı gözlenmektedir. İlk bakışta sebebi kolayca anlaşılamayan bu ilgi neticesinde Bilgelik Kılavuzu (Oraculomanual) başta olmak üzere eserleri başka ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de baskı üzerine baskılar yapmaktadır. Gerçi bu Gracián’ın ilk keşfi değil: daha önce Alman düşünür Schopenhauer, ardından Nietzsche o zamana kadar İspanya dışında pek tanınmayan müellifi Avrupa fikir kamuoyuna tanıtarak geniş kesimlerce okunmasını sağlamışlardı. Fakat bu defaki başka… Bundan yaklaşık dört asır önce Gracián yaşı elliye yanaştığı halde görüp geçirdiklerinin, belleyip öğrendiklerinin yaşadığı hayatı o zamana kadar yaşamayı itiyat edindiği haliyle sürdürmeye fakat daha kötüsü anlamaya da yetmediğini şaşkınlıkla ve inkisarla gördü. Tıpkı yaşadıklarını olabildiğince gözlerini açarak dikkatle ve güç yetirebildiğince bir merkez etrafında birbirine ulayarak ibretle yaşamış olanların şu son dört beş yıl içerisinde vukua gelenler neticesinde bugünlerde olmakta olanları anlamakta güçlük çektikleri gibi. Toplu olarak bakıldığında Bilgelik Kılavuzu’nda yer alan Oraculolar vaktiyle orada yaşananlar ile bugün burada yaşadıklarımızın aynı doğrultuda ilerlediğini gösterdiği gibi bugün yaşadıklarımızın karanlığı içinden geriye doğru baktığımızda nazarımıza takılan benzerliklerin bu Oraculoları ileri doğru olacak olanları haber veren bir tür ‘Kehanet Kitapçığı’na dönüştürdüğü görülecektir. Fakat yaşadıklarımızın bir ‘Kehanet Kitapçığı’na olan ihtiyacı o ‘Kehanet Kitapçığı’nın bir ‘Kılavuz Kitap’a duyduğu ihtiyaçtan daha az değil… Tabii eğer bu Oraculolar yaşadığımız günlerin karanlığı içerisinde hissettiğimiz ‘özlü söz’ ihtiyacını karşılayacak sıradan ‘kestirmeler’ düzeyine indirgenip gitmeyecek, tarih içerisindeki yerine oturtulup kendi şartları ve kaleme alınmasına yol açan saikler ile birlikte yerli yerince anlaşılacaksa… Böyle bir anlama çabası için Hazırlık olarak kaleme alınan Tehlikeli Zamanlar bir kılavuz kitaba dönüştü. Yaşadığımız günlerin kasvetini pazarlamacıların safsataları, gazetecilerin çenebazlığıyla değil de daha derin ve esaslı kavrayış ile anlama cehdi içerisindeki bir düşünce çabasıyla dağıtmak için kitap raflarına bakınanlara…