Türk boyları tarih boyunca dünyanın dört bir tarafına göç ettiler. Türkleri en fazla cezbeden bölgelerden biri, Karadeniz’in kuzeyi oldu. Nitekim Hunların batıya yönelmesiyle hız kazanan bu göçler on üçüncü yüzyıla kadar devam etti. Avrupa Hunları, Avarlar, Hazarlar, Bulgarlar, Peçenekler, Kıpçaklar, farklı tarihlerde bölgeye hâkim olan ve bölgenin gerek siyasi gerekse de etnik haritasını yeniden yapılandıran boyların yalnızca bir kısmıdır. On üçüncü yüzyılın ilk yarısında bölge Türk-İslam devleti olan Altın Orda’nın içerisinde yer alırken zamanla Kıpçaklar, İdil Bulgarları ve bölgedeki diğer Türk boyları, “Tatar” adı altında birleşmiş oldu. Bununla birlikte Tatar adı, bu tarihten önce de var olduğu ve gerek Türkler gerekse Moğollar için kullanıldığı gibi daha sonraki tarihlerde de çok daha geniş kitleleri ifade etti. Bu çalışma, Tatar tarihinin en önemli devrelerini ele almakta, ihtilaflı konuları okuyuculara sunmaktadır. Tatar adının tarihçesi, İdil Bulgarlarının İslamiyet’i kabulü, Çengiz Han’ın sefer ve sonuçları, Rusya üzerindeki Türk-Tatar etkisi, Rus yayılmacılığına karşı Osmanlının sessizliği, Rusya’da kurulan ilk Tatarca matbaa, Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişiminde önemli rol oynayan Tatar aydınları, Tataristan’ın başkenti Kazan’ın Türk dünyasındaki yeri ve önemi, bu konuların başlıcaları.
