Bilindik sularda yüzmek, yeni ve hâkim olmadığımız alanlarda çalışmaktan daha güvenlidir. Bu güven duygusu tek bir disiplin içinde kalmanın konforu ve tanıdıklar arasında olmanın rahatlığından kaynaklanır. Buna bir nevi araştırmacı ve hatta tarihçi muhafazakârlığı da denebilir.Belli bir konuya yaklaşım biçimlerimizi illaki tek bir disiplin çerçevesinden takip etmek zorunda olmadığımızı bilmeliyiz. Çoklu imkanlar üzerinden düşünme pratiklerini oluşturacak ve farklı disiplinlerin yardımı ile daha kompleks analiz metotlarını geliştirecek yolları düşünmek, tarihsel bir problematiği araştırmanın ön koşullarında biridir. Tarihçilikte Disiplinlerarasılık: Fırsat mı, Sınırlılık mı? Çoğu kez herkesin teoride hemfikir olduğu tarihçilikte disiplinlerarasılığın, “neden” ve “nasıl”ını tartışıyor. Alman Tarih Okulu, Fransız Annales Okulu, Bölge Çalışmaları, Karşılaştırmalı Tarih, Global Tarih gibi ana yaklaşımların da tartışıldığı bu kitabın Türkiye’deki tarih yazımının zenginleşmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz.