Mücadeleyle geçen ömrümüzde beynimizin muhakeme gücünü, bizlere öğretilenlerle ne kadar gerçek ve sağlam temeller üzerine kurabildik, kurabiliyoruz? Geliştirdiğimiz muhakeme ne kadar doğru? Öğrenip benimsediklerimizin temelleri ne kadar sağlam? Ne kadarı dışlanma korkusuyla kabullenilmiş gerçeklerden, ne kadarı bizleri sindirme maksatlı dayatmalardan oluşuyor? Matematiğin bizlere tanıtılan doğrularla gerçeklik arasındaki farkı ortaya koymadaki rolü ne? Meriç Yılmaz, Şuursuz romanıyla düşünen beyinlerin gün geçtikçe derinleşen yalnızlığını dile getiriyor, dahi karakteri Ahmet aracılığıyla. Ve ezbere hayatların, ezbere konuşmaların, ezbere duyguların yaşandığı; şuursuzluğun prim yaptığı bir dünyada varoluşunuzun özünü nasıl koruyabileceğinizi sorgulatıyor… Elbette bunun üzerine kafa yormak isteyen okurlarına… Hazır olun; kitabın satırlarında ilerledikçe bedeniniz, zihniniz ve ruhunuz ciddi bir sarsıntı geçirecek! Bugüne kadar size öğretilenlerin öğretildiği gibi olmadığına tanıklık edeceğiniz bu kitap, Şuursuz, Fütursuz ve Lüzumsuz romanlarından oluşan Değer-siz üçlemesinin ilk kitabıdır.