Anadolu Selçuklularının ilk on sultanı yıldız gibi parlak, devleti yükselten kişilerdir. Alâeddin Keykubat, bu on sultanın güneşidir. Onun zamanında yapılan kervansaraylar ve köprüler, bütün sultanların yaptırdıklarının toplamından fazladır. Bu eserlerin çok büyük kısmı günümüze ulaşmıştır. Alâeddin Keykubat, çok iyi bir diplomat ve askerdir. Doğudan gelen Moğol tehlikesine karşı Doğu Anadolu’dan başlamak üzere bütün şehirlerin kalelerini ya sağlamlaştırmış ya da yeniden yaptırmış; Abbasilerle, Memlûklerle, Harzemşahlarla, Bizans’la ve Gürcüstan’la anlaşmalar yaparak ülkesini koruma altına almıştır. Alâeddin Keykubat, dünyada ilk defa ticaret yapan kervanlar için “devlet sigortası” kavramını getirmiştir. Selçuklu ülkesiyle ticaret yapan bütün kervanlar, karada ve denizde eşkıyanın ve haramilerin vereceği zarara karşı Selçuklu Devleti’nin teminatı altındadır. Bunun dünyada bir örneği yoktur. Sultanın amacı, ülkesindeki ticareti geliştirerek, halkının ve devletinin zenginleşmesini sağlamaktır. Sultan Alâeddin, haftada bir gün halka açık divan kurarak, divanın başında da bizzat kendisi bunarak, devletten şikâyeti olanları dinlemiş ve adil hükümler vermiştir. Sultan Alâeddin Keykubat, diplomatik becerisiyle büyük Moğol Hanı Ögeday’ın takdirini ve sevgisini kazanmıştır. Ögeday Han da Sultan’a altından yapılma “payza” adı verilen özel mührünü göndermiştir. Bu payza sahibi kişi, bütün Moğol noyanlarına ve askerlerine buyruk verme hakkına sahiptir. Ögeday Han’ın verdiği bu payza, yeryüzünde Sultan Alâeddin’den başka hiçbir kral veya sultana verilmemiş; Ögeday Han, Sultan Alâeddin’den başka hiçbir kral ve sultanı muhatap alarak mektup yazmamıştır. Anadolu’nun bugünkü demografik yapısı da bu sultanın zamanında oluşmaya başlamıştır.