Bu çalışmada Stoa felsefesinin Müslüman kelamcıların ve filozofların öğretileri üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Yazara göre, Müslüman düşünürlerin çalışmalarında Stoacı unsurların varlığı tartışmasız bir gerçekliktir. Bununla birlikte Stoa felsefesinin İslam felsefesi üzerindeki etkisi Aristotelesçiliğin ve Platonculuğun etkisinden daha zayıftır. Yazar eser boyunca Mantık ilmi dışında bir yandan Fizik ve Metafizik, diğer yandan da Ahlak konularını gözden geçirmektedir. Bu konuları kelamcılar ve filozoflar üzerinden ele almaktadır.Birinci bölümde, Stoa ve İslam felsefesinin temel kavramları arasında koşutluklar kurulmaya çalışılmaktadır. İkinci bölüm, Stoacılardan bahseden kadim Arapça metinlerin incelenmesine ayrılmıştır. Üçüncü bölümünde Stoacı Mantık ve onun Müslüman düşünürler üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Dördüncü bölümde Fizik ve Metafizik ile ilgili konulara odaklanılmıştır. Bu bölümde merkeze alınan Stoacı maddecilik anlayışına üç temel yönden yaklaşılmıştır: 1. Nefs, nefsin doğası ve yazgısı; 2. Tanrı; 3. Tanrısal kelam ve tezahürü. Yazara göre, kitabın en önemli bölümü beşinci, yani son bölümdür. Bu bölümde Müslüman filozofarda Stoacı ahlakın etkileri ele alınmıştır. Bu başlık altında tartışılan iki konu; uygun davranış şekilleri ve nefsin tutkuları olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede Kindi, Razi, İbn Miskeveyh, İbn Sina ve İbn Hazm’ın, Epiktetos’un Elkitabının (Manuel) en azından Arapçaya çevrilerek aktarılan bazı alıntılarındaki öncü düşüncelere kökten bağlı olan, gerçek bir Platoncu-Stoacı ahlak okulu kurdukları gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte bu okulun Kur’an buyruklarının gereklerine daha uygun düşen Platoncu eskatolojiden esinlendiği yazarın iddiaları arasındadır.