Siz değerli okuyucularıma kitaptan maksimum faydayı ve okuma zevkini alabilmeniz için yapmak istediğim bir takım öneriler var. Aynı zamanda kitabın içerdiği konuların neye hizmet ettiği ve kitabın isminde de olduğu gibi anlatılmak istenen konunun ruhunun ne olduğu ile ilgili bir ön bilgi aktarmak istiyorum. Elbette her bir okuyucumuz kitabı okuduklarında kitabın ruhunun ne olduğuna dair bilgiyi özgün olarak oluşturmaya muktedir ve özgürdürler. Öncelikle niçin kitabıma Spirit ismini verme kararı aldığımdan bahsetmek isterim. İlk etapta spiritüel içerikli bir kitap imajı verse de, kitabı okumaya başladığınızda oldukça bilimsel bir içerik ile karşılaşacaksınız. Ancak benim tayin etmek istediğim konu, kitabın ruhunun esasen bilim olması ile birlikte toplumun büyük çoğunluğu tarafından maalesef bilim kavramının tam olarak bilinmemesinin bende yarattığı kaygı ve üzüntü sonucu bilimin ne olduğuna kitapta detaylıca yer vermektir. Bununla birlikte bilimin toplumumuzda ve tüm toplumlarda bir değer olarak benimsenmesini arzu etmekteyim. Ancak belirtmek istediğim esaslar bir algı değişimi de gerektirmektedir. Beş duyu organımızla algıladığımızın da ötesinde Kuantum Mekaniği ve İzafiyet Teorisi olarak bilinen fizik yasaları bulunmaktadır. Bu fizik yasaları bilinen klasik fizik yasalarının bize anlattığından çok daha farklı bir evreni bize sunmaktadır. Kitabın ana amaçlarından biri de tüm bu fizik yasalarına dayanarak özgün kuramlar oluşturmak ve en temelde de gerçeğin peşinden gitmektir. Gerçeklik kavramı bilimin ruhunu oluşturmaktadır. Tüm bunlar ilgi çekici olduğu kadar anlaması nispeten 8 zor konular olabilir. Ancak kitapta bu konuları olabildiğince sade bir dil ile anlatmaya çalıştım. Gerek kuantum mekaniği olsun, gerekse izafiyet teorisi olsun tüm bu fizik alanları temelde çok sağlam ve bir o kadar da zor ve karmaşık matematiksel denklemlere dayanmaktadır. Fizik bir disiplin olarak doğası gereği matematiksel denklemler üzerinde yükselmektedir. Ancak kitabımdaki anlatım salt matematiksel denklemlere dayalı değildir. Sonuçta ortaya koymak istediğim şey salt bilimsel bir makale de değildir. Gelelim en başta neden kitabıma spirit ismini koymayı seçtiğime. Bunun aslında kendimce çok yönlü sebepleri var. Bu sebeplerden biri, gelecekte, yani medeniyet olarak bilimsel ve teknolojik anlamda üst düzey bir seviyeye ulaştığımızda, bilimin ve teknolojinin başarabildiği şeylerin hayal dünyamızda var olan büyü kavramının bile önüne geçecek kadar ilerleme potansiyeline sahip olmasıdır. İşte bu noktada bir mit olarak ruh kavramının gizemi belki de bilim ve teknolojinin yapabileceklerinin bile gerisinde kalacaktır. Bir diğer sebebe gelince kitabın ruhunun bilimin ruhuyla paralellik gösterdiği ve buradaki spirit kavramının esasen bilimsel bir terminolojiye devşirilmesidir. Spirit ismini seçmemin diğer bir sebebi ise us kavramı veya kitapta sıklıkla geçen ismi ile farkındalık kavramının modern dünyada ruh kavramını da içermesidir. Kitabın ana taşıyıcı kolonlarından bir tanesi olan farkındalık kavramına kitapta genişçe bir yer ayrılmıştır. Spirit ismini seçmemin önemli bir sebebi de, ölüm sonrası bir yaşam var mı? Sorusuna kitapta genişçe yer vermemdir. Bu soru insanların kafasını meşgul eden en önemli soruların belki de başında gelmektedir. Kitabımda bu büyük soruya ilişkinde birbirinden farklı fikir ve kuramlar bulunmaktadır. Kitapta kaleme aldığım konuların büyük bir 9 kısmı esasen bilinen teorilerden oluşsa da, kitap içerisinde, kendime ait olan çokça kuramı da sizlerle paylaşıyorum. Bu kuramların bana ait olduğunu belirtmek için ise Türkçe dil bilgisinden yararlanmaktayım. Örneğin bir konuyu açıkladıktan sonra bana göre, benim fikrime göre, bence gibi ifadelerle konuya farklı bir bakış açısı getirerek bahsettiğim konunun kendime ait bir kuram veya fikir olduğunu ele veriyorum. Kitabın içeriğinde yer verdiğim kendi kuram ve fikirlerim bazı yönleriyle birbirlerinden farklıdır. Çünkü bu kuram ve fikirler çok yönlü bakış açısı ile oluşturulmuş olup ilgili konuya dair benim görebildiğim tüm yönleri açığa vurmayı amaçlamaktadır. Bu yüzden kitaptaki kuramlarım tek tek ele alındığında elbette bana göre oldukça tutarlı olsa da bir kuramım yine kendime ait olan başka bir kuramla çelişebilir. Bu durumun bilimin doğasına uygun olduğunu siz değerli okuyucularım ile şimdiden paylaşmak isterim. Her biri birbirinden farklı kuramlar, farklı bilimsel gerçekliklerin kapısını açmamıza yol açabilecek bir sonucu doğurabilir. Kitabın içerisindeki konuların pek çoğu doğası gereği soyut fikirler içerdiğinden daha kolay anlaşılabilmesi amacıyla kitaba bazı görsellerde eklenmiştir. Siz değerli okuyucularımın kitabımı keyif alarak okumanızı diliyorum.
