Sorma bana gözyaşlarımın nedenini Kurcalayıp durma yüreğimin içinden gelen çatırtı seslerini Hele ruhumun derinliklerine gizleyip de Bastıramadığım çığlık çığlık seslerin sebebini hiç sorma Artık sorma bana ne olur anlatacak halim kalmadı anne Anlamadığın halde sana laf yetiştirmekten Ne yapmaya çalışıyorsun demiştin ya bana Hiçbir şey yapmaya çalışmıyorum ki anne Senin bana yapmaya çalıştığın şeyi anlamaya çalışıyorum sadece…Onların hikâyesi, sevdiklerini alamayıp, kendilerini yaşarken ölüme mahkûm edenlerin hikâyesiydi. Onlar için aşk da aşkı aramak da yoktu. Onlar acılarını, hayatlarındaki kötü ve bir o kadar da olumsuz anılarını kimseyle paylaşmıyorlardı. Onlar yaşadıkları her şeyi, içlerindeki sır mezarlığına gömüp ve kınanma korkusuyla içlerindeki sır mezarlığına da kimseyi yaklaştırmıyorlardı. Onların yaşadıkları, bizim kendini kusursuz ilan eden insanlarımızca alınlara sürülen kara leke olarak gündeme oturmuş vaziyetteyken, hangi delikanlı yürek ortaya atılır da ben de Sevgi Hanım kardeşimizin yaşadıklarını yaşadım diyebilir ki ya da kim bu lekeli hayatı anlatmaya ve kaleme alınmasını ısrarla istemeye cesaret edebilirdi ki…