Modernleşme serüveninin şehirdeki en güzel yansımalarını edebiyat ve sinema dalında görmek mümkündür. Bu eserde, Kieslowski’nin filmlerindeki Prag’ı anlatırken Kafka’nın karanlık şehrine yolculuk yapacağız. Woody Allen’ın Paris’inde gezinirken, Baudleaire’in gözüyle de Paris’e bakarak, geçmişten günümüze, Paris âşıklarının dilinden bu şehrin macerasına hep birlikte tanık olacağız. İstanbul, Roma, Berlin, Saint Petersburg, Londra, Varşova, Londra ve New York gibi insanlık tarihine ışık tutan mekânları konu alacak, cadde ve sokaklarında gezineceğimiz şehirlerin, dünden bugüne yaşadığı değişimi hem kişisel hem de toplumsal açıdan inceleyeceğiz. Londra’nın puslu sokaklarında Shakespera’le gezinirken, Jane Austine’in kasaba hayatına misafir olacağız. Charles Dickens’ın Büyük Umutlar’ında kendimizi ararken bugünkü Londra’ya kadar geleceğiz. “Aşk Engel Tanımaz” filminin karlı Londra sokaklarında, aşkın sınırlarında gezinirken, ne istediğini bilmeyen, karmaşık ilişkilerde boğulmuş, arayış içindeki insanların da yaşadığı Londra’nın metropol hayatına “Closer” filmi üzerinden eğileceğiz. Kırk haramiden bakire kalan şehir olan İstanbul’da Yahya Kemal’le “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” namaz kılıp, Necip Fazıl’la İstanbul’un kaldırımlarında dolaşacağız. Nazım Hikmet’le “Gülhane Parkı”nda Ceviz Ağacı’nı seyredip, Sezai Karakoç’la “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkenti”ne seyahat ettikten sonra, Orhan Veli ile gözlerimizi kapatacağız.