“Yüksektepe sizin için savaşacaksa,” dedi başbakan, Tiberias’a bakıp, “Sizin de bizim için savaşmanız gerek.” Davidson’ın gözleri altın renginde parıldıyordu. Tiberias’Inkilerse kızıl alevler gibiydi. “Size kuzeyin alevi diyorlar, Majesteleri. Bize alevleri gösterin.”Sonra bana baktı.“Ve bize fırtınayı gösterin.”Zaferin bir bedeli var!Mare Barrow bunu, Cal’in ihanetiyle yerle bir olduğunda öğrenmiştir. Artık kalbini korumaya, Kızıllar ile Yenikanların özgürlüğünü kazanmaya ve Poyraz Krallığı’nı yok etmeye kararlıdır… Maven’ın başındaki taçtan başlayarak. Fakat hiçbir savaş yandaşlar olmadan kazanılmaz ve Mare, kendisini perişan etmiş oğlanı yenebilmek için kalbini kırmış bir başka oğlanla omuz omuza vermek zorunda kalacaktır. Cal’in Gümüş müttefikleri, Mare ve Kızıl Muhafızlar’la birleştiğinde yenilmez bir güç oluşturur. Ancak Mare’yi elde etmek isteyen Maven’ın gözü hiçbir şey görmeyecektir… önüne çıkan her şeyi ve herkesi yok etmesi gerekse bile. Mare’nin, uğruna savaştığı her şey tehlikededir. Zafer, Gümüş krallıklarını devirmeye yetecek midir? Yoksa küçük şimşek kız sonsuza kadar sessizliğe mi mahkûm olacaktır? Victoria Aveyard’ın muhteşem serisinin son kitabında Mare tüm gücünü toplamak zorunda kalacaktır… Çünkü herkes sınanacaktır fakat herkes hayatta kalmayacaktır. “Serinin yeri yerinden oynatan son kitabında aksiyon tüm hızıyla devam ediyor.” School Library Journal