“Kafka’nın edebi eserleri arasında Şato belki de en kişiseli. K. ile Kafka aynı kişiler olmamakla birlikte –zira K. zekâdan ve mizahtan yoksundur– sıradan bir hayat özlemi ve üzerlerine yüklenen beklentileri yerine getirme sorumluluğunun yaşattığı ikileme dair hisleri ortak.” –Irving Howe Kafka’nın ölümünden sonra yayımlanan, yarım bıraktığı üç romandan sonuncu ve muhtemelen en etkilisi olan Şato, Kadastrocu K.’nın şatoya ulaşmak için sonu gelmek bilmeyen bekleyişini anlatır. K. vardığında köy karlar içinde, şato ise sisle örtülüdür. K.’nın ne şatoya gitme izni vardır ne de köyde kalma. Buna rağmen evine de gönderilmez. Şatoyla iletişim kurma çabaları her seferinde çıkmaza girer ve zaman ilerledikçe korku, beklenti, mantık ve anlamsızlıklar birbirine karışır. Yabancılaşma, bürokrasi ve otorite üzerine yazılmış en önemli kitaplardan Şato, bir modern edebiyat klasiği.