“Üzgün bir adam asla izleyiciye bakmaz. Ona bakan kişinin ötesindeki bir şeyi, uzaktaki bir noktayı arar gözleri; uzaklarda kaybolur ama aynı zamanda kendi içine döner. Asla bir umut vardır diye bakışlarını kaldırmaz; utanmış veya korkmuş gibi bakışlarını da indirmez. Bakışlarını anlaşılmaz bir şeye dikmiştir...” Köpekleri Seven Adam ve Hayatımın Romanı kitaplarının yazarı Leonardo Padura, tarihsel gerçeklerden yola çıkarak, farklı dönemlerde geçen ama zaman zaman birbirleriyle kesişen üç sürükleyici hikâyeyi olağanüstü bir kurguyla okurlara sunuyor. II. Dünya Savaşı öncesinde Nazilerin zulmünden Havana’ya kaçan Yahudi bir çocuğun, 17. yüzyılda Rembrandt’ın yanına çırak giren Yahudi bir gencin ve günümüz Havana’sında her şeye karşı inancını yitirmiş genç bir kızın kaderini birleştiren ortak noktalar neler olabilir? Padura, 2014 Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü’nü kazanan bu romanla sıradan bir polisiyenin sınırlarını aşıyor, edebi yönü güçlü bir metinle okurları zengin bir okuma deneyimine davet ediyor.