Neyi ya da kimi sevdim? Ağlayabilen insanları sevdim. Bahar sabahları dünyaya yayılan kokuyu, yağmurdan sonra kokan toprağı, kuyuları, oyunlara alınmayan çocukları, yalnızlaştırılan insanları, put kırıcıları, Mezar-ı Şerif’i, Üsküp’ü, Medine’yi, bozkırı ve bozkırda açan o kimseye minnet etmeyen çiçekleri... Belki de sadece kabalığı sevmedim. Her türlü kabalığı. Ve öyküler beni tüm kabalıklara karşı koruyan zırhlardı. Gördüğüm her kabalık sonrası, çekilip odama, zırhlar yaptım; delik deşik olmuş zırhlar. Ve anladım, dünyaya gelen herkes saldırıya uğramıyormuş. Öykülerden bir sığınak yapıyorum ve bir gün sığınağa gömecekler beni.