Bugüne dek hiç bu kadar fazlası bu denli çok ve şiddetle istenmemişti... İyi haber: büyük düşünürlerin hepsi mutluluk konusunda benzer reçeteler önermiştir. Kötü haber: Modern hayat bu reçeteleri uygulanamaz kılmak konusunda fazlasıyla hünerli. Bizden bolca tüketim, yüksek heyecanlı ilişkiler ve ebedi gençlik isteyen bugünün dünyasında kendimizi tatminsizlik ve yoğun endişe hisleri içerisinde bulmamız, herkesin bizden daha iyi vakit geçirdiği korkusuna kapılmamız işten bile değil. Saçmalıklar Çağı işte bu can yakıcı sorunu konu ediyor. Yirmi birinci yüzyılda çalışır, sever ve yaşlanırken tatmin duygusunun nasıl bizden hızla uzaklaştığına yönelik eğlenceli ve zeki bir araştırma sunuyor Michael Foley. En eski yazılardan en son psikolojik araştırmalara, Gılgameş Destanı’ndan Oz Büyücüsü’ne, Buda’dan David Foster Wallace’a uzanan geniş bir kaynak yelpazesinden faydalanan Foley günümüzün kültürel şartlandırmalarının absürd doğasına alaycı bir ışık tutuyor ve çağımızı suçlu ilan edip reddetmek yerine modern yaşamı, içeriğindeki yoğun saçmalığı kavramak suretiyle sadece kabule değil, kucaklamaya da yönelik bir tavır öneriyor. Buraya kitap için daha fazlasını yazmak mümkün ama Foley haklıysa buna gerek yok zira siz şu anda yan taraftaki müzik reyonundan gelen şarkıyla, telefonunuza gelen mesajla ya da yanınızaki bayanın size farkettirmek için uğraştığı yeni çantasıyla çoktan başka alemlere daldınız. "Modern hayat tüm mecralarıyla sizi kırık hayaller, mutsuzluk kaynağı hırslara iteliyor. Foley’nin zeki ve fazlasıyla eğlenceli kitabı bunun üstesinden gelmenize yardım edebilir." -Guardian-