Bazen geceyi geçirecek birine ihtiyaç duyarsınız, bazen de bundan çok daha fazlasına. Sofia karanlık sırlarıyla birlikte Mert’in evine sığındığında işlerin bu noktaya geleceğini asla tahmin edemezdi. Başında yeterince dert ve emin olduğu bir şey vardı: Aşkın hiç sırası değildi. Sofia’nın beladan kurtulmayan ve karanlıklara mahkûm hayatına karşın Mert’in hayatı, trajik geçmişi dışında, imrenilecek güzelliklerle doluydu. Sevgi dolu bir aile, sağlam dostluklar ve başarılı bir kariyer… Genç adamın sahip olduğu birçok şey vardı, ona aşkla bakan bir kadının kalbi dışında…Mert aşk konusunda umutsuz vaka olduğuna tam inanmak üzereydi ki onunla tanıştı:Sofia.Cennetten mi, yoksa cehennemden mi geldiğini bilmediği bu gizemli kadına önce evinin kapılarını açtı; sonra da onu alıp hayatının tam merkezine koydu.Sofia ve Mert, sadece kendilerine özel yarattıkları bir dünyada unutamayacakları rüya gibi iki hafta geçirdiler. Bu rüya, Mert’in inandığı tüm değerleri sorgulatacak karanlık gerçekleri öğrenmesiyle kâbusa döndü.Hayat onları bir bilinmezliğe sürüklerken ikisinin de cevabını bulması gereken sorular vardı. Aşk mı, yoksa mantık mı insanı mutlu ederdi? Bir kadın, sevdikleri için neleri göze alırdı? Aşkın sınırları nereye kadardı?