Kadare’nin nesrinde Gabriel Garcia Marquez’in büyülü gerçekçiliği ışıldıyor. The Los Angeles Times 2005 Man Booker International ödüllü, ismi defalarca Nobel Edebiyat Ödülü adayları arasında anılan Arnavut yazar İsmail Kadare, Piramit’te hipnotize edici bir mesel anlatır. Hem bir tarihî roman, hem de her çağda, her coğrafyada farklı yorumlarla okunabilecek karanlık bir hikâyedir anlattığı: Kendine piramit yaptırmak istemeyen bir Firavun! Güç, entrika, komplo, yönetim sanatı, toplum mühendisliği ve terde, kanda, gözyaşında ve üst üste konan devasa taşlarda vücut bulan hayat ve ölüm... “Dışarıda, rüzgârın havalandırdığı kum taneleri sonsuz sarmallar oluşturuyordu. Adamlar da döne döne yükseklere çıkan o sarmallara bakıyordu. Hiç konuşmuyorlardı ama boş boş bakan gözleri ‘Hükümdarımız hangi merdivenle yükselecek gökyüzüne? O gün geldiğinde diğer firavunlar gibi yıldızlar arasına nasıl ulaşacak? Nasıl ışık olacak?’ der gibiydi.”