Siyah gözlü kız kendi gökkuşağını ne yaptı bilmiyordum, yutmuştur belki diye geçirdim aklımdan, zamanı gelince çıkaracaktır da dedim, kimselere söylemeden umut ettim. Kızların neler yutabileceğini o zamanlar tam bilmiyordum ama benim kızımın o kızlardan olmadığını da bilmiyordum. O kendi gökkuşaklarını toplamak yerine başkalarınınkini toplamakla meşgul bir kızdı. Başka dünyadandı. Ayşen Bayazıt Melik bu sıkı örgülü romanında anlatıcı kahramanını hep aynı yerde tutuyor: hasta yatağında. Yaşamını zihninin “sinema”sında izleyen Doktor Osman için gençlik günlerinde yaşanan tutkulu aşkın da, meslek ve aile hayatının da açılıp kapanan perdeler gibi yanıltıcı bir yanı vardır: Sahnede hep aynı dekoru, hep aynı oyuncuları gördüğümüzü düşünürüz. Ama onlar her seferinde değişen suretlerdir… Perdeler’in savrulan kahramanları, Türkiye’nin son otuz yılda değişen ruh halini hikâye ediyor.