Çocuk yaşta cemaat evine giren, örgütlenmeyi “içeriden bakarak” anlatan bir “abi” nin gözünden Işık Evleri… “Ortaokul yıllarında, düşünmeyi ve akıl yürütmeyi bilmeyen bir çocuk olarak cemaatin içine çekilmişseniz, sizin doğrularınız ve yanlışlarınız ışık evlerde tanıştığınız abilerinizin doğruları ve yanlışlarından farksız olacaktır. Ortada bir seçim yoktur, ağa takılan ve takıldığı bu ağa âşık edilen genç bir dimağ vardır. O ağdan kurtulmak, modern bir birey olma yolunda atılacak ilk adımdır. Aydınlanmak, bir seçenek değildir, ahlaki bir sorumluluktur günümüz insanı için.”Bu roman, yaşanmışlıklara dayanmaktadır. Cemaatin amaç ve eylemlerini sorgulayan bir “abi”nin gördükleri, bildikleri, hissettikleri… “Çok erken yaslarda kapalı bir oluşumun çekimine kapılmış bir genç, gözlerini başka dünyalara ve başka renklere açarken ne tür çelişkiler yasar, bunların üstesinden nasıl gelir, gelemezse bunu kendisine nasıl izah eder? Bu soruları yanıtlamak için destim anıları, dibi balçık kaplı kuyuya daldırdım elimdeki boş ve aşır kovayı.”