Lale ve kahve, on sekizinci yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu tarihi ve tarihyazımında farklı anlamlar taşıyan kültürel ürünlerdir. Hem sıradan insanların günlük hayatlarının ve sosyalleşme pratiklerinin bir parçası hem de Osmanlı sarayı ve meşruiyetinin simgesi olmuşlardır. Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri Osmanlı İmparatorluğu’nun on sekizinci yüzyılının kahvehane, matbaa, saray mimarisi, geçit alayları ve şenlikler gibi bazı belirleyici kültürel unsurlarının eleştirel bir incelemesini sunuyor. Bu farklı konuları işlerken kitap, tarihi yeniden değerlendirerek Lale Devri olarak adlandırılan dönemin tarihyazımını ortaya koyuyor. Dahası, kahvehaneyi siyasal bir alan, Bektaşilik merkezi, karakol, ihtisap dairesi gibi farklı amaçlarla kullanılan çok işlevli bir mekân olarak ele alıyor. En önemlisi, on sekizinci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel ve politik olarak gerilediği söylemini ve Batılılaşma ile modernleşme amaçlarını aşan bir anlatı sunuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nu kendi coğrafyasında değerlendirirken Batı’yla olduğu kadar Doğu’yla da etkileşim içinde görüyor. Dana Sajdi, doktora derecesini Columbia Üniversitesinden almıştır, halen Boston College Tarih Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.