Aydınlanma hareketi ile büyük önem kazanan Antik Dönem, geçmişi çok da eski olmayan bir bilim dalı olan arkeolojinin gelişmesini sağlayan bir kaynak olmuştur aynı zamanda. Roma ve Yunan medeniyetleri üzerinde yapılan araştırmalar maceraperestler, koleksiyoncular ve oryantalistleri eserlerin geldikleri ülkeleri görmek üzere yola çıkarmış, bunun sonucunda da Avrupa’nın ilgisi kendi kültürleriyle ilgisi olmayan coğrafyalarda bulunan antik eserlere yönelmeye başlamıştır. 19. yüzyılın başlarına kadar Batılı arkeologların ilgi duyduğu kültürlerin yayıldığı coğrafyanın hemen hemen tümünün Osmanlı sınırları içinde olması, Osmanlı Devleti’nin Avrupalı arkeolog ve araştırmacılarla dünyadaki diğer devletlerden daha önce tanışmasına yol açmıştır. Batılı arkeologlar, hükümetlerinin de desteğiyle Osmanlı coğrafyasında Anadolu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi pek çok bölgede kazılar yaparken, ortaya çıkartılan eserler politik amaçlara hizmet aracı olarak kullanılmıştır.Elinizdeki eser, Osmanlı toprağı olan Anadolu, Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarında 1890-1914 yılları arasında yoğunlaşan Alman kazılarını ve Osmanlı Devleti’nin kendi topraklarından çıkartılan bu eserlerin yurtdışına götürülmesini engellemek amacıyla almış olduğu önlemleri ele almaktadır.