Bu armağan kitap, yolu bir şekilde İoanna Kuçuradi ile kesişen elliiki kişinin yazılarından oluşuyor ve “bir kişi olarak İoanna Kuçuradi”nin portresini ortaya koyuyor. Bir rastlantı sonucu, Kuçuradi ile yolu kesişen öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, avukatlar, hekimler kavşaktaki “insan” Kuçuradi’yi resmediyor. Kuçuradi için hazırlanan bu kitaptaki yazılar, bir gün, bir şekilde, bir yerde onunla yolu kesişen kişilerin –bu kitabın yazarlarının– yaşanmışlıklarından, anılarından, hayatlarına yön veren rastlantılardan ibaret. Kitabın bütünlüğüne bakıldığında, hemen herkesin hikâyesinde “rastlantı”nın esas olduğu, gören gözlerden kaçmayacaktır. Sahra Çölü’ne düşen bir pilotun, gülüne özenle bakan Küçük Prens’le rastlaşması gibi, bu kitabın yazarları da bir gün, bir yerde İoanna Kuçuradi ile rastlaşmıştı. Kuçuradi de tıpkı Küçük Prens’in gülüne gösterdiği özeni insanlara gösteriyor, sorumluluğun ne olduğunu biliyor, gözleri, içini görüyor bir bir her rastladığının. Okurlar da dikkatle bakacak olursa, bir insan olarak Kuçuradi’yi görecektir bu yazılarda.
