Bu kitapta, yirminci yüzyılın en büyük spiritüel ustalarından biri olan Osho, ilerleyen yaşlarımızın bahşettiği yaşam niteliklerini benimsememiz için bizi teşvik ediyor. Gençliğe saplantılı bir şekilde tutunan ve her ne pahasına olursa olsun yaşlılıktan kaçınmaya kararlı olan bir kültürde bu kitap, Viagra ve kozmetik cerrahi çağında çoktan unutulmuş olan bir soruyu gündeme getirme cesaretini gösteriyor: Ölüm ânına kadar gençliğe ve onun hazlarına tutunmaya çalışmaktansa yaşlanma sürecini doğal olarak kabul etmenin ne gibi faydaları olabilir? Osho bizleri yaşlanmanın değil, büyümenin ne anlama geldiğinin köklerine götürüyor. Hem başkalarıyla olan ilişkilerimizde, hem de kendi bireysel kaderimizin gerçekleşmesinde, Osho bize yalnızca gerçek olgunluğun getirebileceği hazları hatırlatıyor. Bir çocuğun benmerkezli evreninden yaşlılıkta bilgeliğin ve şefkatin çiçek açmasına kadar, insan yaşamındaki on temel büyüme döngüsünü anahatlarıyla belirtiyor. Osho, tüm kitap boyunca ortaya koyduğu mizah anlayışı ile hayatımızın daha derin anlamından ve amacından ki kendi bireysel benzersizliğimize ve olgunluğumuza bir kutlama ve neşe tavrıyla çiçek açmaktır uzaklaşmanın ne kadar kolay olduğuna dair derin bir kavrayış sunuyor. Osho, bizleri hayatı tüm zenginlikleriyle yaşama kapasitemizi sınırlayan koşullu inanç sistemlerinden ve önyargılardan kurtulmaya davet ediyor. Kendisi, Sunday Times of London tarafından “20’nci Yüzyılın En Büyük 1000 Kurucusu” listesine dahil edilmiştir. Ve Hindistan’da yayınlanan Sunday Mid-Day, Osho’yu Hindistan’ın tarihini değiştiren 10 insanın arasında olmaya layık görmüş, onu Gandhi, Nehru ve Buda gibi şahsiyetlerin arasına yerleştirmiştir. 1990’daki ölümünden bu yana Osho’nun öğretilerinin etkisi genişlemeye devam ediyor ve dünyanın hemen her ülkesinde her yaştan arayıcıya ulaşıyor.