Hayat ertelemeye gelmez! Yazar Pascal Rabaté ile çizer François Ravard'ı sonsuz ihtimaller evreninde buluşturan Olasılıklar Yasası, hiç hazırlıklı olmadığı bir dönemde kendi ölümlülüğü ile yüzleşmek zorunda kalan bir adamın varoluş hezeyanlarını derin ama bir o kadar da komik bir anlatıya dönüştürüyor. Gündelik koşuşturmacaları bahane ederek hayallerini sürekli erteleyenlerin yaşamı nasıl kaçırdıklarını gösteren kitap, akla zarar yanlış anlamalara ve rastlantının böylesi dedirten mükemmel zamanlamalara tanıklık ettirerek “hayat, biz planlarlar yaparken başımıza gelenlerdir” görüşünü destekliyor. Kaderi kabullenmenin yeni başlangıçların, geçişlerin ve geçitlerin anahtarı olduğunu hatırlatan bu iyileştirici hikâye, “her zaman bir ihtimal daha vardır” düşüncesini vurgulayarak olasılıkların mucizesine inanmaya çağırıyor. Madem günlerim sayılı, bugünden bitsin bari! Tam kapıdan çıkarken üstünüze bir insan düşme olasılığı nedir? Rutin bir doktor kontrolünün ardından Martin Henry, sadece üç ay ömrü kaldığını öğrenir. Evden işe işten eve tekdüze bir yaşam süren Martin, bunca yıl boyunca hayallerini nasıl da ertelediğini fark eder. Kendisini bekleyen belirsizliğin getirdiği olgunlukla sayılı günlerine sımsıkı sarılmaya karar verir. İlk hedefi Kanada'daki o meşhur balinaları görmektir! Bunun için işten ayrılır, karısını birlikte seyahat etmeleri için ikna eder. Şans aslında Martin'den yana gözükse de işler hiç de planladığı gibi gitmeyecektir... Sonsuz olasılıklar denizinde kendi gemilerimizi yüzdürmenin önemine vurgu yapan Olasılıklar Yasası, yaşamak bazen ölmekten daha zor görünse de asla pes etmemek gerektiğini anımsatıyor. Çizgi romandan sinemaya uzanarak Hergé ve Tati gibi komedi ustalarına saygı duruşunda bulunan bu keyifli grafik roman, başımıza gelmesi ihtimaller dahilinde olan kimi olayları mizahın güler yüzüyle kabullenmemizi sağlıyor. İddia ediyoruz, bu kitabı sevmeme olasılığınız yok!