Bugünün bazı büyükleri, dün çok başkaydı; şimdi bambaşka!... O yıllarda, sadece paraya-pula değer veren; toplum içinde başka bir kriter aramayan insanlar ayıplanır, dışlanırdı… Zenginin fakire, fakirin de zengine bir hürmeti vardı… “Düşmez kalkmaz bir Allah’tır” denirdi. Siyaset, ideolojik örgütlenmeler dışında ayrıştırıcı olmazdı… Çay-kahve muhabbetlerinin malzemesi gibiydi… Herkesin herkese bir saygısı vardı… Kimse bulunmaz Hint kumaşı değildi… İyilik isteyenden karşılık beklenmezdi… İmkan sahipleri, malını, mülkünü, yediğini, içtiğini başkasının gözüne sokmazdı… “Söz verme” en güvenilir ödeme aracıydı… Emeğin ve helal kazancın hatırı yüksekti… Cami kürsülerinin dokunulmazlığı vardı… Hocalar siyasetin dışında kalmayı bilirlerdi… Her siyasi parti mensubundan aynı derecede hürmet görürlerdi… Kışlaya, okula ve camiye siyaset bulaştırılmazdı… Görüşü, düşüncesi ne olursa olsun, toplumun “büyüklerinin” hepsi halden anlardı…