Duygu, düşünce, niyet, söylem ve eylemlerimizden sorumlu olduğumuz bir yaşamın yolcularıyız. Yaşamın doğal sonucu olarak “madde”ye, varlığın doğal sonucu olarak da “mana”ya dair ihtiyaçlarımız, arayışlarımız ve tercihlerimiz var. İnsanın bu ikisi arasındaki yolculuğu ise kendini tanıma, özünü keşfetme, gelişme ve olgunlaşma yani tekâmül yolculuğudur. Bu yolculuğun güzelliği ise madde ile manayı dengeleyerek toplum ve insanlarla uyumlu bir yaşam sürebilmektir. İşte bu uyumun adı da nezakettir. Nezaket; gönüllere girmek, zihinlere giden kapıyı aralamak, iyilikten ve güzellikten yana olmaktır. Nezaket, hakkaniyeti hakka tercih etmektir. Nezaket, pozitif akışta kalmaktır. Kişisel farklılıkların ve kültürel çeşitliliğin daha da arttığı çağımızda ilişkilerimizin bir nebze güzelleşmesine katkısı olması dileğiyle hazırlanan bu çalışma; “nezaket”in tanımını ve görgü-nezaket ilişkisini açıklayan, bu içeriğiyle alanında ilk olma özelliğine sahip olan bir çalışmadır.