"Kendi geleceğimi görmüştüm onda. Bir daha hiçbir erkeğe güvenemeyecektim. Hiç iyileşmeyecek bir yarayla, ölünceye dek yakamı bırakmayacak bir acıyla günleri atlatmaya, her an yüzeye çıkacak bir ağrıyla yaşamaya çalışacaktım. Gelecek dediği buydu. Yeni bir hayat dediği buydu, bu yaşta inzivaya çekilmek, dökük bir köy evinde tek başına yaşamaktı. Yeniden başlamak dediği canını kurtarmaktı.” Güzel günlerin geleceğine dair ümidini hiç kaybetmeyenler, dünya ile kendileri arasındaki savaşta tarafsız kalmaya çalışanlar, yaşama şevkle bağlananlar, vazgeçmenin eşiğinde olanlar, aşkın ya da yalnızlığın insanı içine çeken girdabıyla boğuşanlar … Ayşen Işık, Ne Yeni Ne Başka’da sıradan yaşamlarımızın “ara sokaklarına” sızıyor. Fark etmediklerimizi, fark etmek istemediklerimizi en ince ayrıntısına kadar gösteriyor. Bunu yaparken, her şeyin aynılığını, benzerliğini sezdirerek bir bakıma duygularımızı ortaklaştırıyor.