Caz Çağı’nın ışıltılı dünyasında, zenginliğin ve ihtirasın göz kamaştırıcı sularında gezinirken bir yandan da bu suların derinliklerindeki karanlık ve çoğu zaman anlaşılması güç meseleleri ortaya koyan bir roman Muhteşem Gatsby. Amerikan toplumunun hem hayallerini hem de yozlaşmışlığını temsil eden esrarengiz Jay Gatsby’nin kayıp aşkının peşinden amansızca koşması, Amerikan Rüyası’nı sorgulayan bir anlatıya dönüşür. Fitzgerald’ın başyapıtı yalnızca bir aşk ve yitim hikâyesi değil; kimlik, sınıf ve Amerikan deneyimine musallat olan örtülü gerçeklerin eleştirel bir araştırmasıdır. Gatsby, “olağanüstü umut yeteneği” ile hem özlemin hem de kaçınılmaz trajedinin sembolü hâline gelir ve okurları hafızanın, yanılsamanın ve bizi harekete geçiren ideallerin kaotikliğiyle boğuşmak zorunda bırakır. Gatsby’nin dünyasıyla birlikte mükemmellik maskesi de parçalanır ve kim olduğumuz, hayatta ne için çabaladığımızla ilgili konfor bozan sorularla baş başa kalırız.
