“Kendime vereceğim bir iyi, bir de kötü haberim var. Kötü haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar iyi olmayacak. İki artı bir evde, yalnız başıma uzun yıllar daha yaşayacağım. İyi haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar kötü de olmayacak. Tek tesellim bu. Ne harikayım ne berbat. Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat.” Kalbini yalnızlıkla terbiye eden insanları, birbirini ıskalayan hayatları, eskidikçe güzelleşen, güzelleştikçe insanı dibe çeken anıları koyuyor önümüze Muhtelif Evhamlar Kitabı. İs bağlamış sokakları, naftalin kokan paltoları, dördüncü ayakta yatan kuponları, hizada bekleyen bıyıklı tuzlukları, intihara meyilli tahta mandalları, hikâyesi hiç bitmeyen sokak bilgelerini, mesai mesai deliren beyaz yakalıları ve günlük yaşamın lime lime ettiği tüm evhamlı ruhları anlatıyor. Ömür İklim Demir, bu kitabında öykünün sunduğu imkânları ve incelikleri, alçakgönüllü ama yetkin bir dille birleştirip gündelik hayatın küçük kahramanlarına sesleniyor. Sakin sakin, tane tane sıralıyor kelimelerini ve de “anlatsan şiir olacak” pek çok anın tablosunu çiziyor.