Avukatlar karanlık dönemlerin, ateşi çalıp yeryüzüne indiren Prometheus misali gizli kahramanlarıdır. Onlar sayesinde karanlıkta kalmış nice olay aydınlığa kavuşmuş, onlar sayesinde karanlıklar bir nebze dağılmıştır. “Memleketin en aydın gençlerinden yüzlercesi idam talebiyle Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılanıyordu. Şahsi hiçbir çıkarları olmadan, sadece yurdu ve halkı sevdikleri için işledikleri birtakım suçlar yüzünden idamları istenen bu gençlerin davaları, şüphesiz kamuoyunu çok yakından ilgilendiriyordu. Oysa, özellikle o günlerde, ne TRT (tek radyo ve televiyon) ve ne de basın bu davaların duruşmalarını kamuoyuna önemiyle orantılı bir biçimde duyuruyordu. Mahkemeler sanıkları yargılarken millet de mahkemeleri yargılayabilmelidir. Çünkü mahkemeler yargı yetkilerini Türk Ulusu adına kullanırlar. Yargılamaların açık yapılmasının anayasal bir zorunluk olması: Milletin, mahkemeleri yargılayabilmesini sağlamak içindir. TRT ve basın, duruşmaları Türk Ulusu’na tam bir tarafsızlık içinde duyuramıyorsa orada yargılamaların gerçek anlamda açık yapıldığı söylenemez.” Bu kitap, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi’nde 26 genç hakkında açılmış bir davada aleniyeti sağlamak ve davaların sonuçlarının sanık lehinde uygulanmasını gerçekleştirmek için mücadele veren bir hukukçunun anılarını içeriyor. Karanlık dönemlerin gizli kahramanlarından birinin anıları…
