"Öyle tenceresinde kaynayıp buzdolabının bir köşesinde saklanan çorbalardan değilim ben. Yüzlerce yıldır, yüz binlerce çocukla arkadaş olan mercimek çorbasıyım. Arkadaşlık kurduğum hiçbir çocuğu da unutmadım bugüne kadar." İşte karşınızda büyük küçük herkesin sevgilisi, her sofranın biriciği mercimek çorbası! Üstelik çok da konuşkan, anlatıyor da anlatıyor… Dostluk yaptığı çocuklar, konuk olduğu evler, lokantalar, şenlendirdiği yolculuklar, okullar… Hazırsak şimdi hepimize bol kepçe neşe dağıtacak. Bizi yepyeni dünyalarla tanıştıracak, birleştiğimiz yolları bize hatırlatacak. KİTAPTAN Kış günü. Akşam yemeğindeyiz. Annem mutfaktan makarnayı almaya gitti. Ablamın kulağına eğildim ve büyük sırrımı söyledim. Neden yaptım bilmiyorum. Aklımda yoktu ona söylemek, ağzımdan kaçıverdi. Şimdi yetiştirir bizimkilere. Al işte: “Baba, biliyor musun, Baran mercimek çorbasıyla arkadaş olmuş!” Babam anlamadı neyse ki. Gözü televizyonda. Ama annem elindeki servis kaşığıyla donakaldı. Sadece kirpikleri kırpışıyordu, “Nasıl yani? Konuşuyorlar mı?” “Benim Küçük Kartalım yapmaz öyle şeyler” diye mırıldandı babam. Tek kelime anlamadığı halde, geldi kuruldu konuşmanın orta yerine. Annemin şaşkınlığı geçince ablama çıkıştı, “Ne var bunda büyütecek kızım? Sen de kardeşinin yaşındayken oyuncak pandanla konuşurdun, unuttun mu? Kocaman, yumuşacık bir pandaydı. Adı gelmedi şimdi aklıma.” Ablam çattı kaşlarını,