“Eğer kabuğunda kalmaya devam etseydin beni göremezdin. Beni göremeseydin derdini söyleyemezdin. Derdini söyledin bana, şimdi çıkacağız yola! Hem şöyle bir düşünsen, anlarsın dünyanın hâlinden… Kim farklı değil ki birbirinden? Unutma ki farklılıklardır bizi güzelleştiren.” Mercimek Çocuk’un Parmak Çocuk’a, Nardaniye Hanım’ın Pamuk Prenses’e ya da Tulpar’ın Pegasus’a benzediğini biliyor muydunuz? Yoksa bu kahramanları hiç duymadınız mı? Karışık Kuruşuk Masallar, zamanında anlatılan ancak zamanla unutulan kahramanlarla tanıştırıyor sizi. Hep birlikte yeni bir maceraya atılmaya ne dersiniz? İşte karşınızda Doğu ve Batı’nın masal kahramanlarının bir araya geldiği, şarkılı ve eğlenceli masal serisi! Siz anlattıkça çoğalsın onların da sesi… KİTAPTAN Merhaba! İşte bu kitabın sonundaki BÜYÜK SORU: PEKİ YA NOHUT OĞLAN DA NEREDEN ÇIKT I? Hadi gel, anlatayım. Geçen gün biriyle tanıştım. Adı, Mercimek Çocuk. Kendisi mercimekten, gelmiş bir masal tenceresinden. Tencerenin içinde gözlerini açtığı an, dünyalar onun olmuş mutluluktan. Öğrenmiş her şeyi yaşlı bir kadından ve hep şanslı hissetmiş onun çocuğu olmaktan. Sonra duymuş bir masal daha var: Adı “Parmak Çocuk” olan. Masallar şaşırmış, birbirine karışmış. Sonra mı? Sonra bir masal daha duyulmuş dağların ardından. Bir de… Bir de garip bir eşek varmış çocukları kulağında taşıyan. Bu arada, Nohut Oğlan’ı görecek olursan… Neyse neyse… En iyisi ben sana duyduğum her şeyi baştan anlatayım kafan karışmadan… *** Yolda ortadan ikiye ayrılmış bir ceviz kabuğu görmüş. Bu ceviz kabuğunun içinde bir çocuk yatıyormuş. Ama çocuğun arkası dönük, yüzü görünmüyormuş. Bu, Parmak Çocuk’un ta kendisi olmalıymış. Mercimek Çocuk onunla tanışmak istemiş ama Parmak Çocuk’tan hiç yanıt gelmemiş. Mercimek Çocuk düşünmüş, “Belki de ona bir masal anlatmalıyım” demiş. İlk gün, ona bir masal anlatmış. Masal bittiğinde Parmak Çocuk, “Kimsin sen?” diye sormuş. Mercimek Çocuk, “Ben Mercimek Çocuk’um. Sen de Parmak Çocuk olmalısın ” demiş.