Ilara prensleri, nesillerdir okyanusta kurulu bir köy olan Varenia’nın en güzel kızıyla evleniyorlardı. Her kız prenses olarak seçilmek istese de soylu olmanın bedeli hiçbirinin tahmin edemeyeceği kadar ağırdı… Nor, köyleri kurulduğu zamanlardan beri onları yöneten Ilara’nın göz kamaştırıcı zenginliğini ve güzelliğini görmeyi hayal ediyordu. Ne yazık ki, çocukluğunda geçirdiği bir kaza yüzünde kalıcı bir yara izi bıraktığı için veliaht prensle artık sadece tek yumurta ikizi Zadie evlenebilecekti. Nor ise köyde kalacak, karaya asla ayak basamayacaktı. Zadie gitmesine sayılı günler kala ağır bir şekilde yaralanınca kardeşinin yerine Ilara’ya gönderilen kişi Nor oldu. Fakat gelecekteki eşi Prens Ceren’ın dağın içine oyulmuş güneş ışığından yoksun bir kalede yaşadığını, kısıtlayıcı ve en az evi kadar soğuk bir adam olduğunu görünce dehşete düştü. Müstakbel eşinin kardeşi Prens Talin’le yakınlaşmaya başladığında ise zayıflayan kraliyet soyunun, öldürülen kraliçenin ve terk etmeye can attığı köyünü yok etmek için yapılan planların sırları açığa çıkmaya başladı. Nor halkını kurtarmak için yalanlarla dolu saplantılı bir sarayın kurallarıyla başa çıkmayı öğrenmeliydi. Ancak kendi iradesinin gücünü keşfetmesi, sahip olduğu her şeyi kaybetmesine neden olabilirdi. Tahtı, Varenia’yı ve kız kardeşi Zadie’yi.